8 Mayıs 2011 Pazar

TİLKİDEN KAÇAN KEÇİ YAVRUSU





Bir varmış, bir yokmuş.
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde, zamanlardan bir zaman; küçük bir çocuğun evinin bahçesinde yaşayan yavru bir keçi varmış. Oraya hep bir tilki gelip keçiyi kovalarmış.

Bir gün yine tilki gelmiş. Her zamanki gibi bahçeye girmiş. Çocuk kapıyı açık unuttuğu için bahçeden eve girmiş. O sırada yavru keçi biberonla süt içiyormuş. Yeni doğduğu için sahibi onu biberonla besliyormuş.




Tilki saklanmış. Keçinin sahibi biraz ot getirmeye gitmiş. Tilki sahibinin gittiğini görünce keçiyi kovalamaya başlamış.

Küçük kız (keçinin sahibi) geldiğinde tilki mutlu bir şekilde oturuyormuş. Çünkü keçi dışarı kaçmış ve artık tilki keçiyi dışarıda bulabilirmiş.

Küçük kız elindeki sopa ile tilkiyi kovalamış. Tilki hemen kaçmış gitmiş. Meğerse keçi dışarı kaçmamış. Kız keçisine seslenmiş:
-Pamuk (keçisinin adı pamukmuş)
Sonra keçisi ortaya çıkmış. Kız keçisine sarılmış ve onu ahırına koymuş.

Tilki keçinin evde olduğunu anlayınca eve hain hain bakmış ve:
-O üç keçiyi de yesem iyi olur demiş. ( Anne, baba, ve yavru)
Hava kararınca, tilki evin bahçesinin önüne gitmiş. Keçileri yemeyi düşünüyormuş.

Küçük kız o sırada pencereden, kayan yıldızları seyrediyormuş.

Tilki yavaş yavaş ahırın kapısına yaklaşmış. Küçük kız tilkiyi gördüğü için koşa koşa aşağı inmiş. Tilki ahırın kapısında baba keçi ile karşılaşmış. ve kavga etmeye başlamışlar. Baba keçi tilki ile, ailesini yememesi için kavga etmiş.

Küçük kız geldiğinde tilki ile keçi kavga ediyormuş. Hemen kenardaki bir sopayı eline almış ve tilkiyi kovalamaya başlamış.
Küçük kızın annesi ve babası da gelmiş. Üçü birden tilkiyi göle kadar kovalamışlar. Tilki gölün önüne gelince durmuş. Anne keçi boynuzları ile onu itmiş ve tilki göle düşmüş.
Bir daha da onların yanına gelememiş...

1 yorum: